Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğr. Gör. Sema Gül Türk öncülüğünde geliştirilen mobil uygulama ile yenidoğan çocukların hareketleri analiz edilerek nörolojik veya fiziksel sağlık sorunları tespit edilebiliyor.
Tüm hastalıklarda olduğu gibi yeni doğan bebeklerde de ileride ortaya çıkabilecek hastalıklarla ilgili erken tanı önem arz ediyor. Özellikle cerebral palsy (serabral palsi), multipl skleroz (MS) gibi hastalıkların olabildiğince erken tespiti, hastalığın tedavi aşamasını kolaylaştırdığı gibi kişilerin hayat kalitesini de artırıyor. Bu aşamada OMÜ'lü akademisyen Sema Gül Türk, yeni doğan bebeklerde nörolojik sebeplerden kaynaklanan veya fiziksel olarak bulunan sağlık sorununu tespit edebilecek bir yapay zekâ projesi geliştirdi. Projenin içeriğini ise bir telefon uygulaması oluşturuyor. Bu doğrultuda yenidoğan bebeğin, 8. ve 13. haftalara geldiğinde aileleri tarafından 3 dakikalık videosu uygulamaya yüklenecek. Yapay zekâ, bebeğin hareketlerini analiz ederek 13. hafta sonunda bir rapor hazırlayacak. Bu rapor ise doktorlar ve fizyoterapistlere gönderilecek. Bu sayede erken teşhis hayat kurtaracak. Proje ayrıca, ISIF 2021'de "Yeni Doğan Bebeklerde Beyin Felci Tespit Sistemi" adlı patentiyle “en iyi buluş” altın madalya ödülünü kazandı.
Yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Öğr. Gör. Sema Gül Türk "Şirketimizle birlikte yaptığımız çalışmalarda yeni doğanların hareket analizini yapmaya başladık. 2020 yılının Şubat ayından beri bu çalışmalara son hâlini vermekteyiz. Hem telefon uygulamaları hem de klinikte yaptığımız çalışmalarla aslında yapay zekânın şu anki geldiği en son noktaya erişmiş durumdayız. Bizler F1 başarı oranını yüzde 92 ile elde etmiş bir yapay zekâ sistemi kurduk ve test aşamasını gerçekleştiriyoruz. Hem geçerlik hem de güvenirlik yönünden bilimsel olarak kanıtlayacağız çalışmalarımızı çeşitli dergilere ilettik ve iletmeye de devam edeceğiz. Burada en önemli hedefimiz; yenidoğan yoğun bakım ünitesine girmiş veya girmemiş, riskli olarak tanımlanmış birçok bebeğin hareket analizinin en erken dönemde yapılmasını sağlayarak erken dönemde tanı ve rehabilitasyona ulaşmalarını kolaylaştıracak işaretçileri tanımlamak ve yanı sıra da hekimlerimize bunları ileterek çocuk fizyoterapistlerimizle bir an önce çalışmalarımızın başlaması için yol açmak. Bir bebeğin hayatını, en erken dönemde ne kadar iyi bir şekilde etkileyebilirsek ve bebeğe erken müdahale edebilirsek o bebek, bütün yaşamını olumlu yönde hatta maksimum performansla sürdürebiliyor. 12 yıllık klinik deneyimim bana bunu gösterdi. Erken müdahaleye kavuşmuş bebeklerle kavuşamamış bebekler arasında çok büyük farklar doğuyor. Tabii, burada klinik farkları gözetiyoruz. Aynı klinik tiplerde olup aynı yönden etkilenmiş bebeklerin erken müdahale ile hayatının ne kadar değiştiğini gözlemleyebiliyoruz. Telefonunuz da bir ‘Ada’ uygulaması var. Bu uygulamanın İOS ve Android olarak onayını aldık ve çalışmalarımızı bitirdik. ‘Ada’ uygulaması indirildiğinde telefona bebeğin adı ve soyadı, kaç haftalık doğduğu, doğum tarihi, beklenen doğum tarihi ve kilosu giriliyor. Uygulama, kendiliğinden hesaplama yaparak şu anda bebeğin kaç haftalık olduğunu bilebiliyor. Aileler 8’nci haftadan 22’nci haftaya kadar hareketlerini analiz edebileceğimiz şekilde bebeklerinin videolarını bu uygulamaya yükleyebiliyorlar. Burada tabii istediğimiz çeşitli şartlar var. Bu şartlar; bebeğin altına ne serilmesi gerektiği, nasıl hareket edeceği, nasıl yatacağı ile ilgili. Aile 'Ben bunları gerçekleştirdim' dedikten sonra bebeğin 3 dakikalık videosunu çekiyor. Biz de bulut sistemden yapay zekâya dökerek oradan hareketin analizini yapıyoruz ve hekimine rapor iletiliyor." dedi.
Firma bünyesinde fizyoterapist olarak çalışan Ceren Arığ, proje hakkında bilgi vererek "Serabral palsi hastalarında ve daha doğrusu sağlık alanında sayabileceğimiz bütün hastalıklarda erken tanı bizim için çok önemli. Literatüre baktığımızda erken tanı, 18 ile 24 ay arasında konuluyor. Bizim istediğimiz aslında bu tanının çok daha erken dönemde tespit edilmesi. Bununla beraber fizyoterapi, ergoterapi ya da dil konuşma terapisiyle bu çocukların yaşam kalitesini arttırmayı hedefliyoruz. Proje bu şekilde ortaya çıktı. Sema Gül Türk'ün öncülüğünde başlayan ve onun kurucusu olduğu bu Adapha Yapay Zeka şirketi bünyesinde bu çocuklara yönelik erken tanının tespitini sağlayan bir sistem geliştirdik. Bu sistemde çocukların kamera sistemi ile beraber ön tanı alması, doktor ve fizyoterapistin bu ön tanı ile beraber tedavi programına erken başlaması hedeflendi. Bununla alakalı birçok başarımız oldu. Umarız ki daha birçok bebeğe dokunuruz. Pandemi koşullarından dolayı hastaneye başvurmakta zorlanan ve takibi sağlanamayan bebeklerin bu uygulama üzerinden takibi yapılacak. Uygulama, yaklaşık 6 ay sonra izinler alındığında piyasaya sürülecek. Bu uygulama ile beraber çocukların erken tanı alıp hayat kalitesini artırmayı amaçlamaktayız." diye konuştu.
Şirketin Elektrik Elektronik Mühendisi Tutku Nur Atasoy ise "2021 yılında İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı’nda (ISIF) yenidoğan bebeklerde beyin felci tespit sistemi ile en iyi buluş dalında altın madalya ödülünü kazandık. 2020 yılında TÜBİTAK-1 desteğiyle Sema Gül Türk hocamız Adapha şirketini kurdu. Daha sonra yine 2020 yılı içerisinde melek yatırımcılardan bir yatırım desteği aldık. Bu destekle birlikte şirketimizin ekibi ve yapısı da değişti. TÜBİTAK desteğinden sonra KOSGEB'le şu an projemize devam ediyoruz. Projemizde ailelerinden yenidoğan bebeklerin 8 ve 13 haftaları arasındaki videoları istiyoruz. Bu videoları, bizim geliştirdiğimiz uygulama üzerinden aileler yükleyebiliyorlar. Her hafta 3 dakikalık bir video yüklemelerini istiyoruz. Bu videoları yapay zekâ ile işleyerek bebekte bir anormallik olup olmadığını tespit edebiliyoruz. 13. hafta sonunda bir rapor hazırlanıyor ve bu rapor fizyoterapistlere ve doktorlara gönderilerek bebekte serabral palsi olup olmadığı araştırılabiliyor." sözlerine yer verdi.
Uygulamanın 6 ay içerisinde faaliyete geçmesi bekleniyor.