Türkiye’nin önde gelen ilahiyat fakültelerinden biri olan ve yetiştirdiği nitelikli mezunlarla alana katkı sunan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İlahiyat Fakültesi, 2021-2022 eğitim-öğretim yılının mezunlarını verdi.
OMÜ Yaşam Merkezi’nde gerçekleşen 36. Dönem mezuniyet töreni; saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı, daha sonra Kuran’ı Kerim tilavetiyle devam etti.
Mezuniyet törenine; Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, Samsun Üniversitesi (SAMÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Batuk, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Şahin, akademisyenler, mezun öğrenci ve mezun öğrencilerin aileleri katıldı.
Aynı zamanda hocası olduğu Fakültenin mezuniyet programına katılarak açılış konuşması gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, öğrencilere 5 yıl önce başladıkları meşakkatli ama aynı zamanda mutluluk veren bir süreci başarıyla tamamladıkları için tebrik etti. Öğrencilerin ait oldukları kurumun onlar için kimlik statüsünde olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ünal, “İsteseniz de ayrılamayacağınız hatta uzak kaldığınızda hasret duyacağınız bir kimliğiniz var. Bu ülke bir 15 Temmuz yaşadı fakat burada değinmemiz gereken şey 15 Temmuz değil 15 Temmuz’a giden süreç, biz o süreçte korunması gereken değerler ve durulması gereken noktalarda milletçe bir imtihan yaşadık. Ancak çatışmanın altyapısının din üzerinden yürütüldüğü yakın bir tecrübedir, buradan 2 tane sonuç ortaya çıkıyor. Birincisi Müslümanların kendi içinde bir çatışma ortamı hazırlamak için dine karşı bir söylem oluşturulması, diğeri ise dini sosyal hayatın dışına atan bir söylem, her ikisi de biz ilahiyatçıları doğrudan ilgilendiren olgulardır.” dedi.
Konuşmasına şu sözlerle devam eden Rektör Yavuz Ünal, “Sevgili öğrenciler mezun olduğunuz kurumun size yüklediği bir misyon var, bu misyona sahip çıkmalısınız. Türk milletinin kurtuluşu, refahı ve ahlakı sizin üreteceğiniz söylemlere bağlıdır. Eğer kucaklayan özellikle kalpten gelen, çözüm üreten, dışlamayan ve her halükarda yönlendiren bir dil geliştirirseniz bu sadece sizi mutlu etmeyecek ailenizden ülkenize kadar herkesi memnun edecektir. O yüzden sizlerden beklediğimiz şey ürettiğiniz söylemlerde dışlayıcı olmaktan ziyade kapsayıcı ve yönlendirici olmanızdır. İlahiyat fakültesini bitirmiş olmanız sizi alim yapmaz, İlahiyat fakültesini bitirmiş olmak sizi her şeyi biliyor kılmaz. Bilmediğinizi öğrenmek için bir çaba göstermek zorundasınız, hayatınız boyunca okumaktan geri durmayın ve okumayı kendinize bir refleks olarak edinin.” diye konuştu.
Konuşmasını OMÜ Mezunlar Koordinatörlüğü’nün önemini vurgulayarak sonlandıran Prof. Dr. Yavuz Ünal şu ifadeleri kullandı: “Üniversitemizden mezun olan öğrencilerle bağlarımızı koparmamayı önemsiyoruz, mutlaka mezun üye sistemimize kayıt olmalısınız. Üniversitede aldığınız eğitimin sizleri meslek hayatınızda karşılamadığı noktalarda geri dönüşlerinize ihtiyacımız var. Sizden gelen taleplere ve önerileri dikkate alarak sistemi revize etme noktasında çok arzuluyuz. Hayatınızın ilerleyen dönemlerinde tekrar yollarımızın kesişmesi bizi mutlu eder.”
SAMÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın da programda yaptığı konuşmada “İlahiyat Fakültesinden mezun olmanın bir ayrıcalığı ve ayrı bir gururu olduğunu tekrar ifade etmem gerekiyor. Tabii size ihtiyaç çok fazla. Çünkü yaşadığımız olayları görüyorsunuz. Özellikle 15 Temmuz öncesini ve sonrasını dikkate aldığımızda Türkiye’de din eğitimi veren İmam Hatip Liselerini, İlahiyat Fakültelerini, İslami Bilimler Fakültelerini ve Diyanet Başkanlığının son derece önemli olduğunu görüyorsunuz. Yani yaygın ve örgün bir din eğitiminin, devletin kontrolünde olması gerektiğini, merdiven altı yapılardan ve örgütlerden hızla uzaklaşmamız gerektiğini, eğer uzaklaşmazsak yine başımıza aynı badirelerin geleceğinin hepimiz farkındayız.” sözlerine yer verdi.
Müslüman bir ilahiyatçı olmanın önemine değinen İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Şahin, “Bu durum tarif edilemez bir mutluluk ve Yüce Yaratıcıya sonsuz şükrü gerektiren en büyük nimetlerdendir. Bu nimetin farkında olan sizlerin yarınlarımızın yüz akı olacağınıza şüphe duymuyorum. Ne var ki, içinde bulunduğumuz dünyevi şartlar, din eğitimi almayan herkesi eritip, yok etmektedir. İşte bu şartlara rağmen üzerimize düşen görev, asli kimliğinizi, benliğimizi ve manevi değerlerimize bağlılığımızı asla ihmal etmemek, hatta bunlara daha sıkı bağlanmaktır. Görevinizi yaparken, insanlarla ilişkilerinizde nazik, kibar, sabırlı ve hoşgörülü olmaya gayret edin. Unutmayın ki, insan eğitmek bir süreç işidir. Hem özel hayatınızda hem de kutsal görevinizde başarılı olmak için, sadece dini bilgilerle sınırla kalmayın. Dışa açılın ve diğer bilimlerle de ilgilenin. Çağın imkânlarından yararlanmayı bilin. Ayrıca sosyal yönünüzü geliştirin. Kısacası, çok yönlü olun.” dedi.
Öğrenciler adına konuşma yapan Fakülte birincisi Merve Hatip ise şu ifadelere yer verdi: “Bugün burada sizlerle bu konuşmayı yapıyor olma onurunu, gururunu, sevincini ve heyecanını yaşamaktayız. 5 yıl önce bu eğitim yolculuğuna başlarken mezun olacağımız günün hayali ve heyecanıyla yola çıkmıştık. Şimdi ise hayalimiz gerçek oldu ve mezun oluyoruz fakat içimizde buruk bir sevinç taşıyoruz. Çünkü alıştığımız, sevdiğimiz, değerli anıları paylaştığımız okulumuzdan ve arkadaşlarımızdan ayrılıyoruz. Almış olduğumuz bu ilmi hakkıyla gelecek nesillere aktarabilmektir.”
Daha sonra hocalarının elinden başarı belgelerini alan mezunlar, kep atarak mezuniyetlerini kutladı.