Ağız ve Diş sağlığında en önemli iki hastalığın diş çürükleri ve periodontal hastalık olduğunu ve okul çağındaki çocukların yüzde 60 ila yüzde 90’ında, yetişkinlerin ise neredeyse tümünde diş çürüğü olduğunu belirten Prof. Dr. Eda Güler, “Diş çürüklerinden korunmak için dişleri günde en az iki kez fırçalamak gerekiyor. Ara yüz fırçası veya diş ipi kullanmak çok önemli. Dişleri düzenli olarak temizlemek, plak oluşumunu azaltır ve diş minesini güçlendirir. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünya nüfusunun üçte birinden fazlası diş çürüğüyle yaşıyor. Bu sorunu önlemenin en kolay yolu ağız hijyenine özen göstermek” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın 2018 yılında yaptığı Türkiye - Ağız ve Diş Sağlığı Profili Araştırma Raporuna göre diş çürüğü, globaldeki en yaygın ağız sağlığı problemi olarak görülüyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Eda Güler, ağız sağlığında dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.
Güler, gün içinde tüketilen gıdaların ağız içinde plak oluşumuna yol açtığını, fırçalanmayan dişlerde çürük oluştuğunu anlatarak, şöyle devam etti:
”Plağın bir miligramı yaklaşık bir milimetre küptür. Bunun içerisinde çok sayıda bakteri vardır. Moleküler bazlı çalışmalar, ağız içerisinde yaklaşık 700 türün olduğunu ve üç yüzden fazla bakteri türünün de kültüre edilebildiğini gösteriyor. Bu plağın belli aralıklarla ve düzenli bir şekilde uzaklaştırılması gerekiyor. Plaklar uzaklaştırılmazsa diş çürümeye başlar. Plağı en etkin şekilde uzaklaştırmanın yöntemi ise dişleri doğru yöntem ve düzenli olarak fırçalamaktır.”
Doğru fırçalama yönteminin bilinmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Eda Güler “Biz hekimler olarak, genelde orta sertlikte diş fırçalarını öneriyoruz. Dişleri beyazlatmak için sert kıllı fırçaların ve aşındırıcı içeren macunların kullanılması yapılan hataların başında geliyor. Sert kıllı fırçaları bastırarak kullanmak kesinlikle yanlış ve dişte aşınmaya neden oluyor. Biz hekimlerin önerisi; orta sertlikte bir fırça ile florür içeren diş macunu kullanılmasıdır. Sabah kahvaltıdan sonra ve gece yatmadan önce dişlerin fırçalanması gerekiyor.” dedi.
Dişlerimizi fırçalarken fırçayı ıslatmamamız gerektiğine dikkati çeken Güler, “Ağız içerisindeki tükürük zaten macunun köpürmesine yeterli oluyor. Islattığımız takdirde fırçanın sertliği azalarak temizleme özelliğini azaltabilir. Fırçayı ağzın en uzak bölgesinden diş-diş etinin birleşiminde yere paralel olacak şekilde yerleştirin. Daha sonra yuvarlak hareketlerle diş etinden uç kısımlarına süpürür gibi bastırmadan fırçalayın. İdeal bir fırçalama yaklaşık iki dakika sürüyor. Ağız kokusundan şikâyetçi olan hastalar ise, dillerini de fırçalayabilirler. Fırçalarken tek bir yöne doğru fırçalamak doğru olacaktır. Haftada birkaç gün yapmaları yeterlidir.” diye konuştu.
Prof. Dr. Eda Güler, “Diş çürüğünün önlenmesinde flor bizim başlıca savunma elemanımızdır. Bu yüzden diş macunlarının florürlü olmasına dikkat etmemiz gerekiyor. Özellikle marketlerde satılan ve çok profesyonel olmayan ürünleri almadan önce araştırmanızı tavsiye ediyorum.” dedi.
Diş fırçalamanın sadece dişleri beyazlatmak için olmadığını vurgulayan Güler sözlerine şöyle devam etti:
“Diş fırçalamanın temel felsefesi; diş içerisinde oluşan plağın etkin bir şekilde uzaklaştırılmasıdır. Sağlıklı dişler tebeşir beyazı aksine süt beyazı renktedir. Diş çapraşıklığı olan ve ortodontik tedavi alan hastalar için diş fırçalamak yeterli olmayabilir. Bu hastalar için diş ipi, arayüz fırçaları yardımcı olarak kullanılabilir.” ifadelerini kullandı.
Elektrikli diş fırçalarını kognitif becerileri olmayan bireyler, çocuk ve yaşlı hastalar için önerdiklerini belirten Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkan Yardımcısı Güler, sözlerini şöyle tamamladı:
“Şu an hastalarımın çoğuna mümkünse elektrikli fırça kullanmalarını tavsiye ediyorum. Elektrikli fırça kullanırken hastanın uygulama basıncı daha kontrollü oluyor. Elimizle yaptığımız uygulama hareketlerini fırça daha etkin bir şekilde uygulayarak plağı daha başarılı bir şekilde uzaklaştırıyor.”