Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal öncülüğünde hayata geçen Uluslararası İlişkiler Biriminin yürüttüğü ve OMÜ Vakfınca desteklenen Kültür Elçileri Projesi kapsamında eğitim gören uluslararası öğrencilere düzenlenen törenle sertifikaları verildi.

Sertifika törenine; Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Batuk, OMÜ TÜRKÇE Merkez Müdürü Prof. Dr. Bekir Şişman, Uluslararası İlişkiler Birim Başkanı Prof. Dr. Mustafa Said Kurşunoğlu, OMÜ Vakfı Başkanı Doç. Dr. İdris Varıcı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Aryan Jahangirian: “Bu proje ile yaşama farklı bir pencereden bakmayı öğrendik”

Kültür Elçileri Projesi’ne katılan öğrenciler adına konuşma yapan Diş Hekimliği Fakültesi 3. Sınıf öğrenci Aryan Jahangirian, “Şüphesiz üniversite hayatımın önemli bir parçası olacak ve hep aklımda kalacak olan Kültür Elçileri Projesi’ni başarıyla tamamlamanın mutluluğu içerisindeyiz. Proje kapsamında almış olduğumuz dersler eminim bende olduğu gibi, dünyanın dört bir yanından gelmiş arkadaşlarıma da yaşama farklı bir pencereden bakma olanağı sunmuş ve hissiyatlarımızın bir üst düzeye çıkmasına sebep olmuştur.” diye konuştu.

Kurşunoğlu: “21 ülkeden 50 öğrencimiz ülkemizi tüm dünyada Kültür Elçisi olarak temsil edecektir”

Uluslararası İlişkiler Birim Başkanı Prof. Dr. Mustafa Said Kurşunoğlu, “Kültür Elçileri Burs Projesi 2020 yılında başladı. Rektörümüz Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın mimarı olduğu proje, pandeminin sıkı karantina koşullarının eğitime olan olumsuz etkisini uluslararası öğrencilerimiz lehine bir eğitim ve yetişme fırsatına dönüştürdü. Böylece not ortalamaları 3 ve üzerinde olanların tam burslu olarak katıldığı projede 21 ülkeden 50 öğrencimiz İleri Seviye Akademik Türkçe, Sinema Atölyesi, Türkiye Yakın Tarihi, Yaratıcı Yazarlık derslerine ve sosyo-kültürel etkinliklere katılarak her biri 28 saatlik 2 dönem ders almış oldular. Öğrencilerimiz aldıkları dersler sayesinde akademik ve edebi Türkçe ifade ve anlama kapasitesine sahip oldukları gibi, kültürlerin başta sinema olmak üzere görsel sanatlar üzerinden temsili noktasında yönetmenlik düzeyinde entelektüel bir farkındalığa ulaştılar. Türkiye Yakın Tarihi derslerinde Tanzimat döneminden bugüne Türkiye’nin var oluş mücadelelerine ve Türkiye’mizin insana, hayata ve dünyaya bakış açısına tarihsel perspektiften tanık oldular. Yaratıcı Yazarlık Dersleri ile de Türkçemizin roman ve öykü gibi edebiyat unsurlarındaki yerelden evrensele uzanan yönü ile tanıştılar. Böylece iletişimde Türkçe ile üretebilen bir zihne sahip oldular. Proje’nin finans ayağını yüklenen OMÜ-Vakfı toplamda 250 bin TL’lik bir fonunu eğitime destek amacıyla kullandı. Bugün eğitimlerini başarıyla tamamlayıp üniversitemizden sertifikalarını alarak ülkemizi tüm dünyada Kültür Elçisi olarak temsil edebilecek bir seviyeye ulaşan uluslararası öğrencilerimizi tebrik ediyorum.” dedi.

Rektör Ünal: “Kültür Elçileri Projesiyle öğrencilerimizin hissiyatımızı anlayabilmelerini ve kendi insanlarına aktarabilmelerini hedefledik”

Törene katılan Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal yaptığı konuşmada; “2020 yılında herkesi evine ve hatta odasına kapatan karantina koşulları içinde başlattığımız bu proje her şeyden önce eğitime ve uluslararası öğrenciye olan bakış açımız ve vizyonumuzla alakalıdır. Eğitimin artık yalnızca diploma almaktan ibaret olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Her alanda yetişmiş insan ihtiyacı nicelik yerine niteliği ön plana çıkarıyor. Biz üniversitemize gelen uluslararası öğrencilerimizin formal eğitimin yanı sıra içeriği özel olarak geliştirilmiş yetişme süreçlerinden yararlanmasını, bu sayede bu fırsatı değerlendirerek kendilerini yetiştirmelerini, Türkçe ’ye akademik ve edebi olarak aşina hatta hakim olmalarını, bizim düşünce ve hissiyatımızı anlayıp duyumsayabilmelerini ve bulundukları ülkelerdeki insanlara aktarabilmelerini hedefledik.” ifadelerini kullandı.

“Uluslararası öğrenciyi bir insan olarak daha da ötesi kendimiz olarak görüyoruz”

Uluslararası öğrencileri Batı ülkeleri gibi maddi bir kaynak olarak görmediklerine dikkat çeken Rektör Ünal, “Biz uluslararası öğrenciyi bir insan olarak daha da ötesi kendimiz olarak görüyoruz. Yurt dışına gittiğimiz pek çok ülkede sınırlardan içeri girince aslında bizden pek de farklı olmayan insanlar ve hayatlarla karşılaşıyoruz. Sınırlarımızın ötesindeki pek çok ülkede aynı ya da benzer, yakın kültür ve toplumlar, dost ve kardeş toplumlar bulunuyor. Biz buna gönül coğrafyamız diyoruz. Gönül coğrafyamızın tarihsel derinliği bir yana doğudan batıya sürekli genişlediğini de görüyoruz. Pandemi sürecinde bu doğrultuda harçlara %40’lık bir indirim yaparak Türkiye’mizin dünyaya ve insana olan bakışını somutlaştırdık.” dedi.

“Proje ülkemiz üniversiteleri içinde bir ilk”

Projenin ülkedeki üniversiteleri içinde ilk olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ünal, “Bu ilk mezunları ile de ilk meyvelerini vermiştir. Yetiştirdiğimiz uluslararası öğrencilerin ülkelerine dönmelerini ve kendi devlet ve milletleri için çalışmalarını istiyoruz. Burada başarabilirseniz en son doktora eğitimine kadar kalmanızı ve ama mutlaka kendi ülkenize dönerek burada aldığınız eğitimi sizleri gönderen milletinizin ve ülkenizin yararına sunmanızı istiyoruz. Biz de hazırladığımız eğitimde kaliteyi ve yetişmiş insan boyutunda niteliği öne çıkaran bu proje ile onlara desteğimizi sunduk. Yurt dışına gittiğimde doktor, yönetici, bakan, bakan yardımcısı, okul müdürü, öğretmen, ziraat mühendisi gibi pek çok farklı görev ve meslekte karşılaştığım OMÜ mezunları beni heyecanlandırıyor. Üniversitemizin onlarca yıldır kurumsal olarak uluslararasılaşmaya yapmış olduğu sürekli yatırımın sonuçları ile karşılaşıyorum. İnsana olan yatırımımızın bir gönül yatırımı olduğunu biliyorum. Sizlerin ülkelerinizi ve milletlerinizi kalkındırmak, her türlü sömürü ve haksızlığa karşı milletinizin haklarını savunmak misyonunu bu ülkeden örnek almanızı istiyorum.” dedi.

“Üniversitemizde 120 farklı ülkeden öğrencimizin olması en büyük zenginliğimizdir”

Rektör Ünal, konuşmasını şöyle tamamladı: “Üniversitemizde 120 farklı ülkeden öğrencimizin olması en büyük zenginliğimizdir. Eğer sadece tek bir renk her yere hakim olursa, örneğin her yer beyaz olursa bir süre sonra bir şey göremez olursunuz,  farklı renkler herkesi görünür ve var kılar. O nedenle sizleri bir renk mozayiği olarak üniversitenin evrensellik manasını da en iyi ifade eden bir zenginlik olarak görüyorum. Bu ülkede elinize geçen bu değerli fırsatları çok iyi değerlendirerek hayata hazırlanmanızı sadece iyi bir doktor, mühendis ya da öğretmen olmanın ötesine geçerek iyi bir insan ve yetişmiş, donanımlı kişiler olarak toplam bir kaliteye sahip olmanızı ve kendi ülkelerinizde numune-i imtisal olarak örnekleştirilmenizi istiyor ve hedefliyoruz.  Bu projede yer alan tüm öğretim üyelerine teşekkür ediyorum. Projeye katılarak ülkemizin kültür elçisi olduğu üniversitemizce tescillenen tüm öğrencilerimi tebrik ediyorum.”

Program, Kültür Elçileri Projesini başarıyla tamamlayan öğrencilere sertifikalarının takdim edilmesiyle son buldu.