Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Nursel Topkaya ve Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk ve Gençlik Hizmetleri Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Şahin’in ''Adaptation of the Devaluation-Discrimination Scale into Turkish: A Comprehensive Psychometric Analysis'' isimli çalışması dünyanın en saygın mesleki örgütlerinden biri olan Amerikan Psikologlar Birliği Klinik Psikoloji Topluluğu Değerlendirme Psikolojisi Bölümünün dünyaca ünlü dergisi Assessment'ta yayımlandı.
Makaleyle ilgili görüşlerini aldığımız öğretim üyelerinden Doç. Dr. Nursel Topkaya ''Bu çalışmada dünyada sıklıkla kullanılan ölçme araçlarından biri olan Değerini Düşürme-Ayrımcılık Ölçeğini [Devaluation-Discrimination Scale (DDS)], yaklaşık iki yıl süren çok kapsamlı bir çalışmayla Türk psikoloji alanyazınına (literatür) kazandırdık. Türkiye'de ve dünyada son yıllarda gerçekleştirilen araştırmalar toplumlarda ruhsal rahatsızlıkların görülme sıklığının artma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Türkiye özelinde bir örnek vermek gerekirse Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan İstatistiklerle Türkiye (2020) verilerine göre bireylerin son 12 ay içerisinde yaşadığı en sık sağlık sorunlarından/hastalıklardan birinin depresyon olduğu görülüyor (2016 yılı %7,2; 2019 yılı %9,0 oranında). Bu nedenle Türk toplumunda bireylerin, ruhsal rahatsızlıkları olan kişilere yönelik algılarının ölçülmesi önem arz ediyor. Biz bu çalışmayla hem Türk psikoloji alanyazınına dünyada sıklıkla kullanılan bir ölçeği kazandırdık hem de Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ve dergi tarihinde (1994 yılından beri) sadece Türk araştırmacılar tarafından yayımlanan ilk makaleye sahip olduk.'' dedi.
Makalenin ilk yazarı olan Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Şahin ise makaleyle ilgili olarak ''Psikolojik danışma ile rehberlik ve psikoloji araştırmalarında bireylerin tutumlarının, kişilik özelliklerinin, depresyon, kaygı, stres gibi psikolojik rahatsızlık belirtilerinin değerlendirilmesinde sıklıkla öz bildirim tarzı (kişinin kendi kendini değerlendirmesine dayanan) ölçeklerden yararlanılmaktadır. Bu bağlamda, psikolojik danışma ile rehberlik ve psikoloji araştırmalarında geçerli ve güvenilir öz bildirim tarzı ölçeklerin kullanılmasının, araştırmalarda doğru sonuçlara ulaşılmasında kritik bir rolü vardır. Söz konusu ölçek; farklı toplumlarda, kültürlerde ve örneklemlerde sıklıkla kullanılmasına rağmen gerçekleştirdiğimiz kapsamlı literatür taraması sonucunda orijinal ölçeğin, klinik popülasyonlar dışında, ruhsal rahatsızlığı olmayan bireylerde kullanımına yönelik geçerlik ve güvenirlik verilerinin yeterli düzeyde olmadığını fark ettik ve bu bilgilerden yola çıkarak bu araştırmayı gerçekleştirmeye karar verdik. Araştırmamız zorlu ve uzun bir süreçten geçti. Biz bu çalışmayla dünyada ilk defa orijinal ölçeğin madde analizlerini, yapı geçerliğini, ölçüm değişmezliğini, eş değer ve aykırı ölçekler geçerliğini, test-test güvenirliğini ve ölçek puanlarındaki taban ve tavan etkisini inceledik. Bu bağlamda, makalemiz dünyada bu ölçekle ilgili gerçekleştirilmiş en kapsamlı ilk psikometrik çalışmayı oluşturuyor." bilgisini paylaştı.
Makale, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve dünyanın önde gelen akademik yayıncıları ve üniversiteleri tarafından desteklenen açık bilim tekrarlanabilir araştırma politikalarını destekliyor.
Sözlerinin devamında Dr. Öğr. Üyesi Şahin ''Makalemiz aynı zamanda araştırma çıktılarına (bilimsel yayınlar ve veriler) serbestçe erişimi ve bu çıktıların doğruluğunu incelemeyi kolaylaştıran açık bilim uygulamalarını destekliyor. Örneğin, araştırma sonuçları ve yaptığımız işlemlerin doğruluğunu kontrol etmek isteyen araştırmacılar, araştırmada kullandığımız tüm verilere Open Science Framework adresinden erişebiliyor. Bunun oldukça önemli bir nokta olduğunu düşünüyorum. Çünkü psikolojik danışma ile rehberlik ve psikoloji bilim dalında ve farklı bilim dallarında gerçekleştirilen araştırmalar, çoğunlukla araştırmacıların, verilerini paylaşamama eğiliminde olduğunu gösteriyor. Bu bağlamda, eğer güvenilir bulgular üreten, verimliliği artıracak, ilerici ve nihayetinde kendi kendini düzelten bilimsel bir ekosistem oluşturmak istiyorsak mutlaka açık bilim ilkeleri ve politikalarını benimsemeliyiz. Makalemiz, verilerinin erişilebilir olmasıyla bu politikaları destekleyen nitelikli bir çalışma örneğini oluşturuyor. Son olarak, sizin vesilenizle çalışma arkadaşım Doç. Dr. Nursel Topkaya ile birlikte buradan araştırma sürecinde bize desteklerini esirgemeyen Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Alpay Aksin, Iowa Devlet Üniversitesi Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Programı öğretim üyesi Prof. Dr. Lesa Hoffman ile Amasya Üniversitesi Rektörü sayın Prof. Dr. Süleyman Elmacı ve OMÜ Rektörü sayın Prof. Dr. Yavuz Ünal'a teşekkürü bir borç biliriz.'' diye konuştu.
Makaleye şu adresten ulaşabilirsiniz: https://journals.sagepub.com/doi/full/10.1177/10731911211039284